Uzman Yazıları

ÜCRETSİZ RANDEVU İÇİN

Erken Çocuklukta Öğrenmenin Bağımlılık Perspektifinden İncelemesi

16.05.2025

Öğrenme, insanın yaşamını sürdürebilmesi ve yaşamdan doyum alabilmesi için yetenek kazanma ve donanım edinme süreci olarak tanımlanmaktadır. Öğrenme her alanda gerçekleşebilir; okul ya da hane ile ebeveyn ya da öğretmen ile sınırlı değildir. Örneğin, erken çocukluk dönemi becerilerin geliştiği, beynin fiziksel büyümesini sürdürdüğü bir evre iken, ergenlik dönemi beynin fiziksel büyümesinin durduğu, kapasitenin arttığı bir dönemdir. Erken çocukluk ve ergenlik döneminde bireyler, dış uyaranlara daha açık ve davranış değiştirme kapasiteleri daha yüksek; genel uyum açısından da daha esnektirler. Yapılan araştırmalar riskli davranışların 20 yaş öncesinde artış gösterdiğini ortaya koymaktadır. Erken çocukluk ve ergenlik dönemi ayrıca değişim ve dönüşüm dönemidir, sosyal etkileşim, çevresel faktörler ve aile içi ilişkiler doğrudan bu grubun fiziksel ve bilişsel gelişimini etkilemektedir. Zihinsel kapasite ya da zekâ her bireyde farklı boyutlarda bulunmaktadır. Gardner’ın çoklu zeka kuramına göre zekâ alanlarının dışında da zekâ boyutları vardır, öğrenme ancak bütün duyulara hitap eden öğretim yöntemleri kullanılarak tam anlamıyla gerçekleşebilir.

Sosyal öğrenme, çocukların çevrelerinden gözlem yoluyla öğrenmelerini ifade eder. Albert Bandura'nın ünlü Bobo Doll deneyinde, çocuklar, yetişkinlerin bir şişme bebekle agresif bir şekilde oynamalarını izlediklerinde, bu davranışı taklit etmişlerdir. Bandura’nın Bobo Doll deneyi, Piaget’in bilişsel gelişim teorisi ve Vygotsky’nin Sosyal Etkileşim Teorisi çocukların etrafında yaşanan olaylara kayıtsız kalamadığı aksine kayıt altına aldığını, gözlemlediği bütün davranışları benimsediklerini, zararlı davranışları gözlem yoluyla de öğrenebildiklerini ve davranışa dönüştürebildiklerini göstermektedir. Walter Mischel tarafından çocuklar üzerinde yapılan Marshmallow deneyi, sabırlı çocukların akademik başarılarının daha yüksek olduğunu göstermektedir. Otokontrol sağlamanın başarıyla ilişkili olduğu anlamına gelen bu araştırma, bağımlılık bağlamında incelendiğinde kontrolcü olmak, muhasebe yeteneğine sahip olmak zararlı davranışlardan korunma için önemli bilişsel bir yetenek haline gelmektedir. Mark Lewis, bağımlılık olgusunu öğrenilmiş bir davranış biçimi olarak ele almaktadır. Lewis'e göre bağımlılık, zamanla tekrar eden deneyimler yoluyla öğrenilen ve pekişen zararlı bir alışkanlıktır. Tıpkı diğer alışkanlıklar gibi, bağımlılık da beyindeki ödül sistemi ile ilişkilendirilir ve bu sistem aracılığıyla öğrenilir. Ancak Lewis’in yaklaşımında önemli bir vurgu da bu öğrenilmiş davranışların, uygun müdahaleler ve destekleyici çevresel koşullar eşliğinde "unutulabilir" ya da işlevsiz hale getirilebilir olduğudur. Bağımlılık sosyal işlevsellikte bozulmalara sebebiyet verir, zararlı bir maddeye ya da davranışa karşı bağımlılık geliştirmek öğrenme değil, bir hastalığı ifade etmektedir. Yukarıda bahsi geçen kuramlar ve deneyler öğrenmenin bilimsel açıklamaları olup bağımlılığın önlenebilir bir durum olduğunu kanıt niteliğindedir. Bilakis zararlı maddeyi kullanımı ve zarar verici davranışı öğrenmek çoğunlukla gözlem ve deneme yolu ile olmaktadır. Hastalık ise buna bağlı gelişen bir olgu halindedir. Bağımlılık alanında çalışan ruh sağlığı çalışanları çocuklarda öğrenme süreçlerini, bireysel farklılıkları gözeterek müdahale programı geliştirmeleri oldukça önemlidir. Bilişsel gelişim evrelerine uygun içerik ve yöntem seçimi, çocuğun zararlı davranışlara anlam yüklemesini kolaylaştırırken; sosyal öğrenme kuramı doğrultusunda sağlıklı rol modellerin ve destekleyici sosyal etkileşimlerin teşvik edilmesi, öğrenilen davranışların kalıcılığını artırmaktadır. Bu durum zararlı alışkanlıklara koruyucu etkiye sahiptir.

Halis Keve
Sosyal Hizmet Uzmanı

KAYNAKÇA

Tatlıoğlu, S. (2021). Öğrenmeye Sosyal-Bilişsel Bir Bakış: Albert Bandura, Dergipark, Sosyoloji Notları Dergisi.

Öncü, E.Ç. (2016). Etkileşimli Kitap Okumanın Beş-Altı Yaş Çocuklarının Sosyal Durumlara Yaklaşımlarına Etkisinin İncelenmesi, Ana Dili Eğitimi Dergisi, Kocaeli Üniversitesi Eğitim Fakültesi İlköğretim Bölümü.

Yılmaz, M. (2009). Öğrenme ve Bilgi İlişkisi, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü.

Turhan, B. (2016). Erken Çocukluk Eğitimi ve Nöroplastisite, Hasan Kalyoncu Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi.

Özkan, H.H. (2008). Çoklu Zeka Kuramı ve Eğitim Programı Öğeleri İlişkisi, Süleyman Demirel Üniversitesi.

Lewis, M. (2017). Bağımlılık ve Beyin: Hastalık Değil Gelişim, Toronto Üniversitesi.

PAYLAŞ