İntihar Söz Konusu Olduğunda Yakınıma Nasıl Davranmalıyım?

İntihar Söz Konusu Olduğunda Yakınıma Nasıl Davranmalıyım?

İntihar, bireyin kendi yaşamına son vermeye yönelik ortaya koyduğu davranış olarak tanımlanabilir. İntiharın önlenmesinde, kişinin destek mekanizmaları aktif rol oynar. Bu destek mekanizmaları içerisinde ailenin de önemli bir yeri olduğu yapılan çalışmalarca vurgulanmıştır.

Aile, bireylerin hayatında önemli bir role sahiptir. Aile ilişkileri ve iletişimi ne kadar iyi olursa, bireyler de kendini o kadar iyi ve güvende hissederler. Bu nedenle ailenin, bireyin intihar düşüncesine yaklaşımının nasıl olacağı kritiktir. Ailenin, intiharı önleyebilmek ya da bu doğrultuda doğru adımları atabilmek için risk faktörlerini tanıması da oldukça önemlidir. Aşağıda intihar riski doğurabilecek bazı faktörler yer almaktadır;

  • Yaşam zorlukları (boşanma, maddi sıkıntılar, bir yakının kaybı, fiziksel bir hastalık, sosyal dışlanma, işsizlik vb.)
  • Geçmiş intihar girişimleri
  • Ailede/yakın çevrede intihar öyküsünün bulunması
  • Travma ve istismar geçmişi
  • Ruhsal sorunlar (depresyon, bipolar bozukluk, sınırda kişilik bozukluğu, şizofreni, kaygı bozukluğu, vb.)
  • Alkol-madde kullanımı

Karşılaşılan riskli durumlar birçok yönden kişiyi zorlamaktadır. Bu zorluklarla mücadele ederken kişi zaman zaman güçlük çekebilmektedir. Riskli durumların uyarı sinyallerini bilmek, süreci yönetmek adına kolaylaştırıcı bir şekilde ailelere destek fırsatı sunmaktadır. Dikkat edilmesi gereken intihar sinyalleri aşağıda yer almaktadır:

  • Ruhsal duygu durumunda ani değişiklikler, psikiyatrik hastalıklar,
  • Alkol-madde bağımlılığının olması ya da mevcut kullanımın artış göstermesi,
  • Aile ve sosyal çevresinde güvensizlik olması, bireyin yalnız kalma ihtiyacı hissettiğini, anlaşılmadığını ifade etmesi ve bu sebeplerden dolayı sosyal izolasyon sürecine girmesi,
  • Ölmek, yaşamını sonlandırmak, uzaklara gitmek ifadelerini sık sık dile getirmesi, veda konuşmaları yapması,
  • Yeme, uyku düzeninde bozulmaların, eğitim ya da iş süreçlerinde sorunların meydana gelmesi,
  • Geleceğe ve bugüne yönelik kaygıların, umutsuzluğun artması,
  • İlaç, kesici-delici-yanıcı aletler alması ya da saklaması,
  • Saldırgan ve duyarsız davranışların artması, sık sık öfke nöbetleri

Yakınlarınızın intihar düşüncelerinin var olduğunu öğrendikten sonra panik, korku, görmezden gelme, kaygı gibi tepkiler gösterilebilirsiniz. Bu süreçte, yakınlarınıza nasıl yaklaşacağınızı bilmek hem sizin duygularınızla yanlış davranışlarda bulunmanızı engelleyecek hem de yakınınızın desteklendiğini hissetmesini sağlayacaktır.

  • İntihar riskini mutlaka dikkate alın. İntihar düşüncesini ifade eden her birey, mutlaka ciddiye alınmaya ihtiyaç duyar.
  • Sır saklamayın, bu durumla ilgili söz vermeyin. İntihar davranışının bir yardım çığlığı olduğu unutulmamalıdır.
  • Yakınınız duygularını açıklarken iyi bir dinleyici olun. Bireyler intihar düşüncelerini açıklarken, içinde bulunduğu mutsuzluğu, umutsuzluğu, değersizliği ifade ediyorsa destek olun. Onların yanında olduğunuzu hissettirin ve profesyonel destek almasını sağlayın.
  • İntihar düşüncesi ve girişimi olanlara karşı tedirginliğinizi belli edin ve açıkça konuşun. Kişi çektiği acıyı ve duygularını size anlatmakta çekiniyorsa, duygularını rahatça açabileceği başka biriyle konuşması için onu cesaretlendirin.
  • Ateşli silahlara ve diğer tehlikeli maddelere ulaşmasını engelleyin.
  • İntihar düşüncesi olan kişiye karşı yargılayıcı olmayın, kızgınlık göstermeyin. Ona suçlayıcı davranmayın ve bu yönde kışkırtmayın, duygularına karşı ilgisiz kalmayın. Bu durum birey için çok önemli ve gerçek bir durumdur.

 

İntihar girişimi sonrası yakınınızın ruh sağlığı uzmanlarından (psikiyatri servislerinden ve psikologlardan) destek alması önemlidir. Bu desteği alabilmesi için yakınınızı ruhsal destek süreci hakkında bilgilendirebilir ve onu yönlendirebilirsiniz. Yakınınız bu destek sürecini kabul etmediği durumlarda, yakınınıza destek olabilmek ve doğru yaklaşımda bulunabilmek için aşağıda listelenen merkezlere başvurabilirsiniz.

İntihar girişimiyle karşılaşıldığında tıbbi desteğin sağlanması önemlidir. İntihar girişiminin ardından kişiler iyi hissettiği, adli prosedürlerle uğraşmamak veya çevresi tarafından duyulmasını istemediği için hastaneye gitmeyebilir. Kısa süre içerisinde bir sorun olmaması ya da tehlikeli bir yöntem kullanılmaması da kişiyi tıbbi destek başvurusundan alıkoyabilir. Lakin ilerleyen sürede beklenmedik etkiler yaşanabilir. Tıbbi müdahalenin sağlanması, hastanın intihar girişiminin yaratabileceği riskleri fark etmesi ve kendisine destek olunduğunu bilmesi açısından önemlidir.

Krize müdahale ve psikiyatrik yardım yapılmadan kişinin aynı çevreye dönmesi ve şartlarda bir iyileşme olmadığında intihar girişimini yineleme olasılığı yüksektir.

İntihar girişimi sonrası kişiler ve ailelerin destek alabileceği bazı merkezler aşağıda yer almaktadır:

  • Aktif girişim sırasında 112 Acil servisten destek alınabilir.
  • Psikiyatri polikliniğinden destek alınabilir.
  • Kişinin risk faktörleri göz önünde bulundurularak hastanede Tıbbi Sosyal Hizmet Birimi'nden destek alınabilir.
  • Kişi veya aile bir terapiste başvurarak destek alabilir
  • Tıbbi tedaviye ek olarak kamuya ait Kadın Danışma Merkezleri, Sağlıklı Hayat Merkezleri gibi danışmanlık merkezlerinden destek alınabilir
  • YEDAM'da kişinin görüşme yaptığı uzmanlardan destek alınabilir.

 

Unutmayalım ki, bireylerin intihar sürecinde doğru tedavi ve ailenin yaklaşımı önemli rol oynamaktadır. İntihar düşüncesi olan kişinin hastaneye, doktora, psikoloğa başvurarak destek aldığından emin olunmalıdır. Ailenin bu süreci yakından takip etmesi önemlidir. Aileler bu süreçte doğru yaklaşım konusunda uzmanlardan destek almalı ve tedavide aktif rol oynamalıdır. Destek almak, hem intihar düşüncesi/girişimi olan bireylerin hem de aile üyelerinin kaygı, korku ve endişe gibi duygularının azalmasında yardımcı olmaktadır.

Hazırlayan: İntihar Çalışma Grubu

 

KAYNAKÇA

Atay, M. "İntihar Davranışında Risk Faktörleri." Kriz Dergisi, 12 (3), 39-46.

Bakım, B., Karamustafalıoğlu, K.O. ve Akpınar, A. (2007). "Alkol ve Diğer Madde Kullanım Bozukluklarında İntihar Girişimleri ve Tamamlanmamış İntihar." Bağımlılık Dergisi, 8(2), 91-96.

Bayraktar, S. (2015). "İntihar kavramının çocuklar ve ergenler açısından ele alınması." Mediterranean Journal of Humanities, 1, 139-159.

Erdoğan, B., Celbiş, O., & Öner, B. S. (2021). "Çocuk ve Ergenlerde İntiharın Psikolojik Dinamikleri ve Risk Etkenleri." Aile Psikopatolojisi, 127-32.

Mırsal, H., Pektaş, Ö., Kalyoncu, A., Mırsal, N., & Beyazyürek, M. (2001). "Alkol bağımlılığında intihar davranışının araştırılması." Bağımlılık Dergisi, 2(1), 21-24.

Özgüven, H. D. (2003). "İntihar Girişimlerinde Krize Müdahale." Kriz Dergisi, 11(1), 25-34.

Palabıyıkoğlu, R. (1993). "İntihar Davranışında Ailenin Rolü ve Önemi." Kriz Dergisi, 1 (2) , 0-0. DOI: 10.1501/Kriz_0000000020.

Salman,N. (2019, Ağustos 6).  "Toplum ve Birey için Ailenin Önemi Nedir?" Kıbrıs Gazetesi: https//www.kibrisgazetesi.com/

Sonneck, G., Goll, H., Herzog, H., Klejna, M., Kuess, S., Pröbsting, E., Rossiwall, O., Till, W. Ve Ziegelbauer, B. (2000). "Krize Müdahale ve İntiharı Önleme." (çev. Sözer, Y.) Ankara: Türkiye Sosyal Psikiyatri Derneği.

Suvarlı, M. K. (1995). "Çocuklarda ve Adolesans Çağında İntihar: Araştırmalar, Önlemler ve Çözüm Önerileri." Kriz Dergisi, 3(1), 75-87. DOI: 10.1501/Kriz_0000000091.

Şevik, A. E., Özcan, H. ve Uysal, E. (2012). "İntihar Girişimlerinin İncelenmesi: Risk Faktörleri ve Takip." Klinik Psikiyatri, 15(4), 218-25.

Tatlıoğlu, K. (2012). Sosyal Bir Gerçeklik Olarak İntihar Olgusu: Sosyal Psikolojik Bir Değerlendirme." Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 12(2), 133-156.

Uslu, R. (1989). "Çocuk ve Ergenlerin İntihar Davranışına Yönelik Bütünleyici Bir Tedavi Yaklaşımı." Kriz Dergisi, 1(2).

PAYLAŞ